Mimarlık Kentleşmenin Neresinde?
Ankara
Tarih�e ve Co�rafi �zellikler
Yazdırılabilir Sayfa

Ankara, Türkiye Cumhuriyeti’nin ba�kenti, nüfus olarak da ikinci büyük kentidir. Türkiye topraklar�n�n yakla��k olarak %3’ünü kapalayan Ankara’n�n yüzölçümü 30.715 km²’dir. Nüfusu 1920’lerde 25.000 dolaylar�nda olan kent bugün Türkiye nüfusunun %5’ini olu�turmaktad�r ve 1990 y�l� say�m�na göre 3.236.626 ki�i olan nüfus, 2000’li y�llarda 4 milyona ula�m��t�r.

Ankara, do�uda K�r�ehir ve K�r�kkale; bat�da Eski�ehir; kuzeyde Çank�r�; kuzeybat�da Bolu ve güneyde Konya ve Aksaray illeri ile çevrilidir.

Ankara, Orta Anadolu'nun kuzeybat�s�nda bulunan K�z�l�rmak ve Sakarya nehirlerinin kollar�n�n olu�turdu�u ovalarla kapl� bir bölgedir. Bu bölgede orman alanlar� ile step ve bozk�r alanlar�n� bir arada görmek mümkündür.

Akarsu boylar�nda s�ralar halinde görülen i�de, sö�üt ve kavak a�açlar� step içerisinde yer al�r. Ankara çevresinde plato üzerinde yükselen münferit da�lar ile kuzeydeki da�l�k sahada ise ya���lardaki art�� yüzünden orman örtüsü kendini belli etmeye ba�lar.

Güneyde �ç Anadolu ikliminin bariz özellikleri olan step iklimi, kuzeyde ise Karadeniz ikliminin �l�man ve ya���l� halleri görülebilir. Kara ikliminin hüküm sürdü�ü bu bölgede k�� s�cakl�klar� dü�ük, yaz ise s�cak geçer.

Tarihçe:
Ankara kentinin bir görü�e göre, Galatlar taraf�ndan kuruldu�u ve gemi çapas� anlam�na gelen ad�yla bilindi�i ileri sürülmektedir. Di�er bir görü�e göre ise Ankara’n�n kurucusu Frigya Kral� Midas’t�r. Bir di�er görü� ise Hitit metinlerinde geçen Ankuva �ehrinin bu günkü Ankara oldu�udur. Daha sonralar� kent Engürü olarak adland�r�lm��t�r. Kurulu� dönemi ve �ekli ne olursa olsun kent ilk dönemlerden beri ticaret yollar�n�n kesi�ti�i bir konuma sahip olmu�tur.

Hitit döneminde Ankara’n�n bir askeri garnizon olarak kullan�ld��� bilinmektedir. Büyük Hitit �mparatorlu�u’nun tarihe kar��t�rmas�ndan sonra kent ve yöresinde MÖ 7. yüzy�la kadar Frigyal�lar egemen olmu�tur.

Frigya devletinin y�k�l���ndan sonra Lidyal�lar MÖ 547 y�l�na kadar bölgeye hakim olmu�tur. Daha sonra Ankara Pers e�emenli�ine girmi�tir. Yakla��k 200 y�l süren Pers egemenli�i döneminde Ankara’n�n önemli bir konaklama yeri ve ticaret kenti durumuna geldi�i belirtilmektedir.

Makedonya Kral� Büyük �skender MÖ 333 bahar�nda Persler'i yenerek Ankara'y� kendi imparatorlu�una katm��t�r. Bu dönemde Anadolu’ya gelen sava�ç� kavim Galatlar eski Ankara Kalesi’ni yapm��lard�r. Daha sonra bölgede siyasal birli�i kuran Romal�lar MÖ 189 y�l�nda Galatlar'� yenerek Ankara’y� ele geçirmi�lerdir. Roma döneminde Ankara ula��m sistemini olu�turan önemli yollardan birinin üzerinde bulunmaktayd�. Kent Roma döneminde içi�lerinde ba��ms�z ve demokratik yap�da yönetilmi�tir.. Bu dönemde halk taraf�ndan “Demoj” ve “Bule” ad� verilen iki ayr� gruptan olu�an bir belediye meclisi seçilirdi. Bu Meclisler bütün gereksinimlerini saptard� ve böylece kentin iç yönetiminde Kent meclisi ve halk meclisi bütün kararlar� almak yetkisine sahip olurdu. Bu dönemde kentin alt yap�s� tamamlanm��, kente 60 km uzakl�ktaki Elmada�’dan ta� borularla getirilen su mahallelere da��t�lm��t�r.

MS 3. yüzy�l ortalar�nda Roma �mparatorlu�u’ndan ortaya ç�kan sosyal ve ekonomik çöküntüye paralel olarak kent o günlere kadar korudu�u aç�k kent niteli�ini yitirmi� ve çevresi surlarla çevrilmi�tir. �mparatorluk be�kenti �stanbul’a ta��n�nca, Bizans döneminde Ankara’dan geçen ve ba�kenti do�uya ba�layan yollar�n önemi daha da artm��t�r. MS 10. yüzy�la kadar Ankara di�er Bizans kentleri gibi para ekonomisinin geli�ti�i, örgütlü bir ekonomik yap�s� olan önemli bir merkez özelli�i kazand�rm��t�r. Bu dönemde, kent plan�n�n temel ö�eleri; kent dü�man sald�r�lar�na kar�� koruyan kal�n surlar, pazar yeri i�levini gören agora ve kilisesidir. Ayr�ca tah�l depolar�, ambarlar ve hamamlar i�levlerini sürdüren di�er önemli ögelerdir.

Ankara Kalesi ve Ankara’n�n Selçuklular'�n eline geçmesi, Malazgirt Sava��'ndan sonra 1073 y�l�na rastlar. Ankara gibi Bizans kentlerine Türklerin kitle halinde girmesi 11. yüzy�l�n son çeyre�inden sonra ba�lar. Türkler büyük bir h�zla k�rsal alana yerle�tiler ve tar�msal üretime kat�ld�lar. Daha sonra 12. ve 13. yüzy�llarda Selçuklu sultanlar�n�n da çabas�yla transit ticaret bir geli�me gösterdi. 1304’de görevli özerklik vererek Osmanl� Devleti'ne ba�lad��� Ankara, 1. Murat zaman�nda kesin olarak Osmanl� topraklar�na ba�land�, 1402 y�l�nda Timur ordular� ile Osmanl� Sultan� Y�ld�r�m Beyaz�t aras�ndaki Ankara Meydan Sava�� zaman�nda Ankara ve çevresinin büyük ölçüde harap olmas�na kar��n Anadolu birli�ini yeniden kuran 2. Murat zaman�nda yeniden onar�lm��t�r. Bu dönemde su yollar�na kadar bütün altyap� tesisleri, hanlar, hamamlar ve di�er kamu binalar� onar�lm��t�r.

Ankara 16. ve 19. yüzy�llar aras�nda birçok yabanc� gezginin de u�rak yeri olmu�tur. Gezginler yazd�klar� seyahatnamelerinde kentle ilgili çok do�ru bilgiler vermi�, çizdikleri gravürlerle o döneme ili�kin görsel malzeme sa�lam��lard�r. 19. yüzy�l sonlar�nda Deutsche Bank ile Osmanl� Devleti aras�nda imzalanan bir demiryolunun yap�lmas� konusunda anla�ma ve 1889’da ba�layan yap�m çal��malar� sonunda 1892’de ilk tren Ankara’ya gelmi�tir.

Ankara’n�n önemi Kurtulu� Sava�� ile birlikte artm��t�r. Gazi Mustafa Kemal ve arkada�lar� Ulusal Kurtulu� Sava��’n� Ankara’dan yönetmi�lerdir. �lk Ulusal Meclis yine Ankara’da toplanm��t�r. Ankara, Türkiye Cumhuriyeti’nin ba�kenti olduktan sonra h�zl� bir geli�me göstermi�, bir yandan Prof. Hermann Jansen’in haz�rlad��� kent plan� çerçevesinde imar hareketleri h�zkan�rken di�er yandan, kamu yönemitinin ba�l�ca kurumlar� kentte örgütlenmeye ba�lam��t�r.

Kurtulu� Sava�� s�ras�nda 1920'de Ankara merkez üs olarak seçilir ve 1923'te Gazi Mustafa Kemal Atatürk taraf�ndan co�rafi, stratejik, siyasi ve Kurtulu� Sava��’ndaki merkez üs özellikleri nedeniyle ba�kent olmas� uygun görülür. �smet Pa�a’n�n 9 Ekim 1923 de Büyük Millet Meclisi Ba�kanl���’na verdi�i önerge sonras�nda da 13 Ekim 1923 tarihinde Ankara resmen ba�kent ilan edilir.

Bu karar Türkiye Cumhuriyeti’nin 20 Nisan 1924 de ilan edilen ilk anyasas�nda ikinci madde olarak yer al�r.Karara göre art�k “ Türkiye devletinin Makarr-� idaresi Ankara �ehridir”. O günlerde Avrupa'dan �ehir mimarlar� getirilerek bugünkü modern Ankara'n�n temelleri at�l�r.

Kentsel Yap�la�ma:
Türkiye Cumhuriyetinin Ba�kenti Ankara’n�n, Orta Anadolu'nun merkezi bir noktas�nda kurulmas� itibariyle tarih boyunca özellikle Selçuklular ve Osmanl�lar devrinde, Ankara keçilerinin tüylerinden yap�lan sof kuma�lar�n�n yurt d���na sat�lmas� Ankara'y� kervansaraylar�n güzergah� ve bir ticaret merkezi haline getirmi�tir.

Ankara'n�n en belirgin noktas�nda yer alan yap�, Ulu Önder Atatürk için yapt�r�lan ihti�aml� An�tkabir'dir. 1953 y�l�nda tamamlanan bu antik ve modern mimari sentezi yap� Türk mimarisinin gücünü ve zarafetini kan�tlamaktad�r.

�ehrin en eski bölümleri tarihi kaleyi çevrelemektedir. Duvarlar içinde 12. yüzy�la ait Alaaddin Cami her ne kadar Osmanl�lar taraf�ndan elden geçirilmi�se de hala Selçuklu ah�ap i�çili�i ve sanat�n�n güzel örneklerini sergiler. Pek çok say�da ilginç eski Türk evi restore edilmi� ve sanat galerileri ya da geleneksel Türk mutfa��ndan örneklerin sergilendi�i lokantalar olarak yeniden hayat bulmu�tur.

Hisar Kap�s�'n�n yak�nlar�nda güzel bir �ekilde restore edilmi� olan Bedestendeki Anadolu Medeniyetleri Müzesi'nde Paleolitik, Neolitik dönemlere ve Hatti, Hitit, Frigya, Urartu ve Roma Uygarl�klar�na ait paha biçilmez eserler yer almaktad�r.

Kalenin d���nda 13. yüzy�ldan kalma Arslanhane Cami ve 14. yüzy�la ait Ahi Elvan Cami görülmeye de�er eserlerdendir. Roma döneminin �atafat�n� MS 3. yüzy�ldan kalma hamamlar, 4. yüzy�la ait Julian Sütunu ve 2. yüzy�ldan kalma korint stilinde in�a edilmi� olan Agustus Tap�na�� Ulus Meydan�'na yak�n bir biçimde kalenin çevresindedir. �mparator Augustus'un ''Politik Emirleri'' nden biri olan ve kendisinin ba�ar�lar�n� ayr�nt�l� olarak veren yaz�t, Ankara'daki Augustus Tap�na��'n�n duvarlar�ndad�r.

Kale yak�nlar�nda, bir Roma Tiyatrosu ve ayn� bölgede 15. yüzy�ldan kalma Hac� Bayram Cami ve türbesi yer almaktad�r.

Selçuklu tahta kap� oymac�l���n�n �aheserlerinin ve di�er günlük kullan�m araçlar�n�n sergilendi�i Etnografya Müzesinin hemen yan�nda yer alan Resim ve Heykel Müzesi Türk güzel sanatlar�ndan kesitler içerir. Ankara'daki en büyük camisi olan Kocatepe Cami 1976 ile 1987 aras�nda Osmanl� mimarisine uygun olarak in�a edilmi�tir.

Sosyolojik Yap�:
Ankara’n�n sosyo-ekonomik yap�s�nda temel belirleyici, il merkezi Ankara’n�n ayn� zamanda ülkenin yönetim merkezi olmas�d�r. Bu nedenle de kamu hizmetleri sektörü Ankara’n�n ekonomik hayat�nda önemli bir yer tutar. Ankara faal nüfusunun yakla��k olarak ¾’ü kamu hizmetleri, ticaret, ula��m, haberle�me vb. faaliyetleri kapsayan geni� anlamada hizmetler sektöründe çal��maktad�r.

Ankara ili gayr�safi has�las�nda en büyük pay kamu hizmetlerine aittir. Ankara’da göçle gelen nüfusa yerli istihdam olnaklar� sa�lanacak ölçüde bir sanayile�menin gerçekle�ememesi de hizmetler sektörünün a��rl�k kazanmas�na yol açm��t�r.

Ülkenin yönetim merkezi olmas� sebebiyle Ankara do�al olarak politikan�n da merkezidir. Cumhurba�kanl��� makam�ndan Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne; Bakanl�klar’dan Dan��tay’a kadar devletin pek çok kurumu gibi siyasi partilerin merkezi de Ankarad�r.

Ankara, seçkin bale, tiyatro, opera ve halk danslar� düzenlemeleri ile hareketli bir sanatsal ve kültürel ya�ama sahne olmaktad�r. �ehir, özellikle dinleyici say�s� hiç dü�meyen Flarmoni Orkestras� ile ünlüdür.

Kaynaklar :
Ankara Büyük�ehir Belediyesi : http://www.ankara.bel.tr
T.C. Kültür ve Turizm Bakanl��� : http://www.kulturturizm.gov.tr
Vikipedi, Özgür Ansiklopedi : tr.wikipedia.org

 

Proje Sponsoru Proje Organizasyonu Copyright© 2006 - Arkitera Mimarlık Merkezi