Mimarlık Kentleşmenin Neresinde?
De�erlendirme Toplant�s�
Hakk�nda
Yazdırılabilir Sayfa

Yak�nmadan Kente Bakabilmek

Kentten sürekli �ikayet ediliyor. Ayn� zamanda kent ma�dur ki�i konumuna da konuluyor. Yani hem suçlan�yor hem de birilerinden, bir�eylerden kaç�r�lmak isteniyor.

Tuhafl�k kentin suçlan�rken sadece “ötekini” temsil etmesi. Tam tersi durumda da korunmaya, kamufle edilmeye çal���lan kent, sözün sahibini yani suçlayan ki�iyi temsil ediyor. Suçlayan ve yak�nan insan�n sözleriyle kent “öteki”nin oldu�u zaman çirkindir, e�er kent kendininse “yitirilmi� cennet”e aç�lan kap�d�r.

Türkiye’de k�rdan kente göçlerin ba�lamas�ndan bu yana kentten �ikayet etmek için geli�tirilen özel ve ortak dilin art�k tükenme noktas�na gelmesi kentlere bak���m�z�n da t�kand���na delaletti.

Platform Toplant�lar� bu yak�nmalardan uzak durmak, kente daha sakin bakabilmek niyetiyle ba�lad�.

Kente Bakarken Yeni Bir Dil Olu�turmak
“Kente bakan gözlerimiz bizi dilsizle�tiriyor“ diyor �hsan Bilgin Platform Toplant�lar� için yazd��� yaz�s�nda. Her kentte ayn� siluetleri gördü�ünü sanan gözlerimizin yorgunlu�u dilimize yans�yor, ne farkl�l�klar� görebiliyoruz, ne de onlar� dile getirebiliyoruz.

�hsan Bilgin’in kent kar��s�nda “dilsizle�me” olarak tan�mlad��� durumun ba�ka bir boyutu daha var: Konu�mak isteyen dil, içinde bulundu�u ayn�l�k, s�radanl�k sanr�s�yla sürekli ayn� �eyleri söyleyip yak�n�yor. A��r bir nöbet halinde say�klayan insanlar gibiyiz uzun süredir. Kenti haks�zl��a u�ram��, zay�f ve korunmas� gereken bir varl�k olarak tahayyül edip birilerini suçluyoruz.

Ekim ay�ndan bu yana Arkitera Mimarl�k Merkezi taraf�ndan Kale Grubu Sponsorlu�u’nda düzenlenen, �stanbul Bilgi Üniversitesi Ö�retim Üyesi Prof. Dr. �hsan Bilgin taraf�ndan moderatörlü�ü yap�lan Platform Toplant�lar�’na tam olarak bu amaçla ba�lad�: Ayn� �eyleri gördü�ünü sanan gözlerimizi görünenlerin ötesine yönlendirmek ve kenti mahkeme salonundaki ma�dur ki�i olmaktan ç�kar�p biraz olsun kentin geçmi�iyle bar��abilmek...

Bu do�rultuda sorulan “Mimarl�k Kentle�menin Neresinde?” sorusuyla birlikte ilk ziyaret 2004 y�l�n�n Ekim ay�nda Diyarbak�r’da yap�ld�. S�ras�yla Antalya, Ankara, Bursa, Eski�ehir, Trabzon, �zmir ve Adana ziyaret edildi ve dokuzuncu s�radaki �stanbul toplant�s�yla da ziyaretler son buldu. �çlerinde Murat Güvenç, Günkut Ak�n, Aykut Köksal, Nevzat Say�n, Emre Arolat, Tansel Korkmaz gibi önemli isimlerin oldu�u 40 civar�nda konu�mac�n�n kat�ld��� toplant�lar� yakla��k olarak 2000 ki�i izledi.

Konu�mac�lar�n ço�u birbirini dolay�s�yla da kent hakk�nda söyleyeceklerini önceden bilmiyorlard�. Yine birço�u mesleki hayatlar�nda ayr� noktalarda bulunuyorlard�. Ve en önemlisi hiçbiri umutsuzlukla kente yakla�mad�.

Kentle�me dinamiklerinin kentten kente ne kadar farkl�la�t���n�n, görünenin çok ötesinde kentlerin kendilerine ait parmak izleri ta��d���n�n anla��lmas� da bu yakla��m�n sonucuydu.

Son Bir Toplant� Daha
Platform Toplant�lar�’n�n sonuncusu ve bir özeti niteli�inde olacak olan son toplant� ise UIA kapsam�nda, 5 Temmuz 2005 tarihinde 16:00-18:00 aras�nda Muhsin Ertu�rul Sahnesi’nde yap�lacak. Bu son toplant�da konu�mac�lar en az iki Platform Toplant�s�’na kat�lanlardan Emre Arolat, Emel Göksu, Murat Güvenç, Aykut Köksal, Hasan Özbay ve Nevzat Say�n olacak ancak Platform Toplant�lar�’na kat�lm�� olan di�er konu�mac�lar da toplant�da bulunacaklar.

Bursa’n�n eski merkezini çözmeden çevreye da��lan, Antalya’n�n üç yöne merkezini de sürükleyerek çekilen, Trabzon’un zorlu co�rafyas�yla sava��rken bir �ekilde Tanjant Yolu’na yenilen, Ankara’n�n modern yerle�me ve mimarl�k kültürüyle planlanan kentle�melerini ve di�erlerinin hikayelerini dinlemek ve tart��mak için son Platform Toplant�s� kaç�r�lmamas� gereken bir f�rsat.

Her kentin kendine ait dinamikleri farkedildikçe kentleri gören “göz”ün “dil” ile ili�kisi de de�i�ecek. �hsan Bilgin �öyle soruyor;

“Bu derece ayn� olabilir mi her yer? Bütün bu benzerliklerin ard�nda farkl�l�klar�, özgüllükleri yok mu bu kentlerin? Ama burada kesmek de mümkün de�il sorular�: Varsa bile üzerinde durmaya, anlamak için emek sarfetmeye de�er mi? Kendinden ba�ka her�eyi sindiren b�kt�r�c� bir uzla�ma sonucunda birbirine benzemi� bu kentlere yeni ba�tan bakmak, aralar�ndaki farklar� ke�fetmek için enerjiyi nereden alaca��z? “

Ayn� soru okuyuculardan da gelebilir: Kente yeniden bakmak, aralar�ndaki farklar� ke�fetmek için enerji aray���na girmek ve tüm bu çabalar�n, toplant�lar�n sonucunda “göz”ün kentler aras�ndaki benzerlikleri k�racak olmas�, “dil”in usand�r�c� tekrarlar�n�n da k�r�lmas� anlam�na gelecek.

Gülin �enol - Arkitera Mimarl�k Merkezi
4 Temmuz 2005 Pazartesi

 

Proje Sponsoru Proje Organizasyonu Copyright© 2006 - Arkitera Mimarlık Merkezi