Mimarlık Kentleşmenin Neresinde?
Adana
De�ifre
Yazdırılabilir Sayfa

�hsan Bilgin: Ho�geldiniz. Bu toplant� dizisinin sekizincisi. Bu toplant�larda tekrarlanan ortak bir sorumuz var. “Mimarl�k Kentle�menin Neresinde?” sorusunun yan�t�n� ar�yoruz. Burada kastedilen mimarl�k ille de büyük bir eser statüsünde bir mimarl�k de�il. Ona kapal� de�il ama onunla da s�n�rl� de�il. Kentle�me süreçlerinin arkas�nda bir disiplinin belli belirsiz izini ar�yoruz. Son 50 y�ll�k a��r nüfus ve hareket bas�nc� alt�nda izler belirgin olmuyor. Bu disiplinden etkilenmi�, ilham alm�� bir �eyler bulunabilir mi? Mimarl�k geni� anlam�yla kullan�l�yor. Sadece bir yap� yapmak de�il tüm planlama prati�ini içerecek �ekilde bir perspektif var. Bugün Adana üzerine konu�aca��z. Türkiye’nin 50’den sonra ya�ad��� süreçte, kentle�me aç�s�ndan, kentlerinde benzer de�i�imler oldu. Ama biz bunlar�n içinden, �ehre özgü, spesifik olanlar� tan�mlamaya çal���yoruz. Bu �ehrin derin tarihini de�il de son 50 y�l içindeki yap�la�ma süreçlerini, bu �ehre özgü, iyi ya da kötü ayr�m� yapmadan, daha sonra de�erlendirmeye b�rakarak inceliyoruz. �ki �eyi yapm�yoruz bu toplant�larda. �lki y�k�lmak; y�k�lm�yoruz, niye böyle oldu gibi ele�tiriden uzak durduk. �kincisi ise çare aram�yoruz. Çözüm bulma, sorun olarak dile getirilenlere çözüm üretme gibi bir niyetimiz yok. Bunun olabilmesi için bir altyap� te�his koymaya çal���yoruz. Bundan sonra ad�m atacak yerler buras� de�il. Çarelerin üretilece�i yerler bu tür toplant�lar de�il. Adana’ya ilk defa geldim. Buras� Türkiye’nin önemli canl�l�k merkezi ve 3 metropoliten merkezinden bir tanesi. Ankara’y� saym�yorum. Oras� büyük bir �ehir ve yak�n çevresine etkisi yok. Bursa izinden ba�layarak Do�u Marmara’dan bahsedebiliriz. �stanbul ba�ta olmak üzere. �kincisi �zmir metropoliten alan�. Ege’nin çekim bölgesi ve Çukurova’da Adana kenti bunlar�n içinde en güçlü ve s�n�r� olmayan bir yer. Ayn� zamanda buras� bir sermaye birikim yeri. Adana bir tar�m aktivitesi ile birlikte sermaye birikimi olu�turmu�tur ve birkaç y�l içinde Türkiye’nin say�l� sermaye kentleri aras�na girmi�. Kozmopolitan, hareketli bir yan� var bu �ehrin. Do�udan çal��mak için gelenlerin yan�nda ba�ka sebeplerden dolay� da gerçekle�en bir göç var. Tüm bu sermaye hareketlerinin, nüfus art��lar�n�n vs. sonucunda mekan da dönü�üyor. Çukurova santimetrekaresine kadar i�lenen ve insan taraf�ndan bir �eyler üretilen bir alan. Bunun tam ortas�nda Seyhan Nehri kenar�nda bir kent.

�lk konu�mac�m�z Teknik Üniversite ö�retim üyesi ve 20 y�ld�r belediyeye dan��manl�k yapm�� olan Mete Tapan. Adana’yla çok yak�n ili�kisi var. Son 25 y�l içinde Adana nas�l geli�ti, Adana’da ne tür tasarruflar yap�lmak istendi? Ne kadar� ba�ar�l� oldu ve en arkas�nda mimarl�k disiplini içerisine sokabilece�imiz bir �eyler var m�, yok mu?

Mete Tapan: Adana’l� de�ilim ama Adana’yla 84’ten beri epey bir ili�kim oldu ve Çukurova Projesi Adana için bir k�r�lma noktas�d�r diyebilirim. O projede Teknik Üniversite’nin ve belediyenin dan��manl���nday�m. Adana çok eski bir tarihe sahip. Prehistorian’dan Roma ça��na kadar çe�itli bulgular�n oldu�u önemli bir kent. Adana gerçekten bir metropoldür. Çünkü çevresindeki birtak�m ilçelerle yak�n bir münasebeti vard�r, t�pk� �stanbul’un Tekirda�’dan ba�layarak uzanan geni� alan� gibi. Adana’n�n da metropol sorunlar�n� çözmeye çal���rsak, yapay olan belediye s�n�rlar� içerisinde çözümler bitmez. Yak�n çevresiyle beraber çözülürse Adana’n�n sorunlar� çözülür. Metropol olmas� aç�s�ndan normal bir kent geli�mesiyle ilgili olarak kar��la�t�rmay� yapamay�z. Son 25 y�l üzerinde birebir ya�ad���m baz� �eyleri söylemek istiyorum. Burada baz� saptamalar�m var. Çözüm üretmek de�il çözüme ortam haz�rlamak bu toplant�lar�n amac�. Türkiye’nin tüm kentleri için veya sadece tüm metropoller için söylenebilecek bir dü�üncem var. Kentler kabuk de��tirdi ve dolay�s�yla da Adana da kabuk de�i�tirdi. Bu de�i�imin bir nedeni olmas� laz�m. Bu kabu�u da tarif etmek laz�m. Bir kentin her zaman bir misyonu ve vizyonu vard�r. Son 25 y�l içinde Adana’n�n kabu�u de�i�ti. Çünkü tar�m kenti iken zaman içinde endüstri kenti olmaya ba�lad�. Vilayet s�n�rlar�ndan bahsetmeden özellikle 50’lerden hemen sonra Türkiye’deki pamuk üretimine dayal� en büyük sanayiler kuruldu. Bununla beraber kapital birikiminin büyük ço�unlu�u burada idi. Hiçbir zaman Adana bir turizm merkezi olamad�. Böyle bir endüstrile�me söz konusu olunca hizmet sektöründe de at�l�mlar oldu. Ayr�ca Adana Türkiye’deki di�er büyük metropoller gibi özellikle 50’lerden sonra büyük göç ald�. Bu göç büyük bir h�zla ilerledi ve Adana’n�n y�lda, nüfusunun %7’si gibi bir art��� vard�. Bu böyle devam etti ve Adana korkunç iskan ve altyap� sorunlar�yla kar�� kar��ya kald�. Kentin nüfusu ile birlikte geli�mesi de söz konusu olacakt�r. Çok do�al olarak da güneye do�ru gidemezdi çünkü ova, en verimli topraklar güneydeydi, bu yüzden kuzeye do�ru geli�mi�tir. Bu bak�mdan Yeni Adana’dan bahsetmek söz konusu olmu�tur. Birçok kentte iskanla ilgili olarak toplu konut ve konut aç���n� kapamak için geli�meler oldu. Ama Adana’da konut sorununda arsa sorunu ya�anm�� ve burada büyük hamleler yap�lm��t�r. 200 bin ki�ilik Yeni Adana nüfusu 90’lar�n ortas�na kadar olu�mu�tur ve gerçekten bu kadar k�sa sürede büyük arsalar�n kamu�alt�r�lmas� ve belediyenin yönetmeliklere ba�l� olarak, konut yapma yasa��n�n olmas�na ra�men, en az�ndan yoksul ailelere konut kazand�rabilme fikrini geli�tirmi�tir. Bu sayede sosyal konut denilen toplu konut sa�lama olana�� bulundu ve buna ad�m at�ld�.

Burada bir tespit yapmak istiyorum. Mimarl�kla kentle�me birbirini tamamlayan iç içe kavramlard�r. Ayn� zamanda kurallar� da birbirini tamamlayan kurallard�r. Dolay�s�yla bir bina yap�ld���nda mimarl���n en güzel taraf� onu yak�n çevresi ile beraber dü�ünebilmesidir. “Mimarl�k Kentle�menin Neresinde?” sorusunun cevab�, burada mimarl���n geri kalm�� olmas�d�r. Çünkü kentle�me çok h�zl� bir biçimde olu�tu ve mimarl�k kolay adapte olamad�. Böylece mimarl�k k�vrakl���n� ve zenginli�ini gösteremedi. Türkiye’de herkes mimar oldu�unu zanneder. Mimarl�k gelene�i olan bir ülkede mimarl�k mesle�inin yeri hala tam anlat�labilmi� de�ildir. Herkes mimara kar��ma hakk�n� kendinde bulabiliyor. Mimarl�k mesle�i hala toplumumuzda yeterince sayg�n bir meslek de�ildir. Yeni Adana’y� gezerken binalar için “Bunlar�n mimar� yok mu?” dendi. Bu yaln�zca Adana için de�il, ülkemizin pek çok yerinde böyle. Bu yüzden son 20 y�lda mimarl�k aç�s�ndan ba�ar�l� olundu�u söylenemez ama sosyal bak�mdan, �ehircilik, Adana’n�n kurtar�lmas�, konut ve yerle�im politikas�na yön verme aç�s�ndan önemli bir geli�medir. Sadece kentle�me de�il kentlile�me sorunumuz da vard�r.

�hsan Bilgin: Hakk� Y�rt�c� Adana’da do�mu� ve Teknik Üniversite’de okumu�tur. Daha sonra doktoras�n� verdi. Ça�da� kentler ve metropoller üzerine çal��malar� var. Sözü ona veriyoruz.

Hakk� Y�rt�c�: Üniversite’nin gelmesine kadar Adana az bir nüfusa sahipti. Ayr�ca Adana da art�k bir mimarl�k disiplinine sahip gibi bir bak���m var. Adana Türkiye co�rafyas�nda kendine ait farklar� olan bir mekan ve Çukurova devaml� göç alan, Türkiye’nin siyasi ve ekonomik sorunlar�n�n yo�unla�t��� bir yer. Özel ve di�er bölgelerden farkl�, küreselle�me ve ticaretin de oldu�u bir yer. Bu anlamda hem co�rafi bir farkl�l��� hem de demografik bir art��� var. Bu tür metropollerin bildik sorunlar�na sahne oluyor. Bir yandan co�rafi farkl�l��� var, di�er yandan tüm dünyada di�er metropollerin ya�ad��� benzer sorunlar görülüyor. Ayn� zamanda geleneksel kent izi de var. Bir nehrin yan�nda kurulmu� ve bir köprüyle ba�lant�l� iki parça halinde. Bir modernle�me de var. Bir istasyon var, o istasyonun arkas�na kurulmu� ana cadde var. Zamanla buraya ba�ka bir yerle�im geliyor; 30’larda ya da 70’lerde geli�mi� Adana’ya bakt���m�zda yap-sat döneminden kalan, hala bildi�imiz tan�d�k ve ya�ayan yerler. Bir kenti kent yapan o yeri ya�atan tüm servis alanlar�na sahip. Kültür merkezi, tiyatro, kütüphane vs. var ama yeni geli�en Adana sermaye, beton, insan sto�u. Malzemelerin üst üste y���ld��� bir alan buras�. Yani servis alanlar� olmayan mekanlar. Bu durumda kente sadece eklemlenmi� alanlar olu�uyor yani tam anlam�yla kent olu�muyor. Burada ya�ayan insanlara evlerindeymi� hissini verebilecek servisler nas�l tekrar yarat�labilir? Mimarl�k bu i�i çözecek en temel araç gibi görünse de yetersiz kal�yor. Siyasi irade, sermaye ve mimarl�k gibi bu i�in üç aktörü var. Mimarl�k sadece bina yapmak ya da hemen bir �eyi ba�ka bir �eyin yerine koymak gibi alg�lan�yor. Ama mimarl�k asl�nda bir �eyin buraya nas�l konulaca�� bilgisi disiplinidir. Bu iradenin siyasi ve ekonomik boyutu ile sermaye boyutu vard�r. Kentler bu servis alanlar�yla donan�p, insanlar kentte kendilerini kentli gibi görmeye ba�larlar. Bu üç aktörün çal��mas�yla olacak bir �ey bu.

�hsan Bilgin: Orada ya�ayanlar�, tüketicileri i�e katm�yor musunuz? Sermaye, politikac� ve mimarlar d���nda tüketiciler yok mu? Tüm bunlar onlar için yap�l�yor çünkü. Sermaye, yat�r�mc� ve belediyenin pazarl���ndan m� ibaret?

Hakk� Y�rt�c�: Bugün Güneydo�u’dan gelenlerin sosyal konut denilen, Belediye Evleri’ni çok gerçek buldum. O co�rafyaya ait, ya�anm��l���m�za yak�n yerlerdi bizim için. Oras� gerçekten bir ev mi yoksa mimarl�k disiplini içinde bir ev gibi mi görünüyor? Bunun ayr�m�n� yapmak laz�m. Orada ya�am vard�, gerçek bir yerdi, öbür k�s�mlar ise daha konforlu ve pahal� ama donuk ve ya�amayan yerler.

�hsan Bilgin: �imdiki konu�mac�m�z Kaya Ar�ko�lu. Kendisi mimar, hem e�itim görürken hem mesle�ini icra ederken hem de e�itimci olarak dünyan�n pek çok yerinde bulunmu�. Çok ilginç bir ki�ilik olan Colin Rowe ile çal��m��. Bir dü�ümün nas�l çözülebilece�ine dair ilginç tezleri olan birisi. Adana ve Mersin’de yo�un bir �ekilde mimari proje de�erlendiriyor.

Kaya Ar�ko�lu: �lkokulu Adana’da bitirdim. Sonra ailem Amerika’ya mimarl�k yapmaya gidince, ortaokul, lise ve üniversiteyi orada okudum. Biraz orada çal���p 40 ya��nda Adana’ya döndüm. 10 ya��ndaki bir kentin haf�zas� ve hisleriyle hat�rlad���m �ehre 40 ya��nda dönmü�tüm. 150 bin ki�ilik kentte Jansen’in planlad���, içinde bulundu�umuz bölgenin sa� taraf�nda çok basit bir �zgara sistem mevcuttur. Buras� birkaç önemli ana cadde ve parklardan olu�urdu. Atatürk Park� esasen nehre dayanan bir parkt� ve önü aç�kt�. Bu plan�n içinde küçük ölçekte yap�lar vard�. Tepeden bakt���n�zda en fazla 1-2 katl�, meyve a�açlar� içinde evler vard�. Bunu Amerika banliyö sistemiyle kar��t�rmay�n. Çünkü bu ya�ant�da bir kald�r�m�n, soka��n, bir kentsel payla��m�n mekanlar� da vard�. Belki geleneksel Türk kentleri gibi. Bahçeli evde otururdunuz ama sokaktaki kom�unuzu tan�rd�n�z. Site de�ildi. Bahçe herkese aitti. Sokak seyyarsat�c�n�n, Ramazan davulcusunun, ��k bir bayan�n da soka�� idi. Bundan güzel ne hayal edilebilir? Medeniyetin içinde ama do�aya yak�ns�n. Kentin d���nda ya�ayanlar ayn� zamanda entegre de olabiliyorlar bu kente. Bahçeli evlerin tamam�n� çocuklar�n birbirleriyle payla�malar�. Amerikan banliyö sisteminde böyle bir�ey yok. Hem payla��lan, hem bahçeli, hem kültürüne yak�n, hem de medeni ve Avrupai bir kent. Herkesin bilinçli olarak ya�ad��� bir kent.

90’lar�n ba��nda döndü�ümde de�i�im ba�lam��t� ve bahçeli evler imara verilmi�ti. Kaç�rd���m o dönemde bahçeli evler 5 kata ç�kar�lm��. Do�ru imar 5 katl�ym��, bir de çat� kat� müsaadesi varm��. 40 ya��nda geldi�imde 5 katl�lar y�k�lm��, yo�unluk diye bir �ey ç�km��t�. Tüm arazinin metrekaresini al�p istedi�in kadar kat ç�kabiliyorsun. Bahçeli evin ye�il düzeni, kald�r�m� bir noktada kaybedilmi�. A�aç görmeyen 5 katl� evler yap�lm��. Ama yine de olumlu bir �ey var. 5 katl� evin do�a ve sokakla bir ili�kisi var. Balkona ç�kan a�a��daki sat�c�yla ili�ki kurabilir. 5 kat yo�unlu�u, çekme mesafeleri ve tavan yüksekli�ini verdi�inizde bir kutu olu�turuyorsunuz, gidecek yer yok fazla. Yo�unlukta tüm metrekarenin istenilen kadar yükseltilmesi. Ölçek kaç�yor tabii ki. Görerek neyin yanl�� veya do�ru oldu�unu bilemezsiniz, hesaplaman�z laz�m. Ama bu hesaplarda da çe�itli oynamalar oluyor. Bacalar daha büyük, klima odalar� evin içinde çiziliyor. Bu durumda planlar %50 daha da büyüyor; böylece her yeni bina biraz daha büyüyor. Yo�unla�man�n esas sebebi 2-3 misli metrekareyi ayn� dar alana yerle�tirmek ve otopark� hiç dü�ünmemek. Sorun esasen imarl� olup olmamak de�il, planlaman�n sonunda nereye ula�t���n� ba�tan hesaplamamak. Yani kentsel tasar�m�n yap�lmamas�; her soka��n kütlesi bir kutu gibi yap�l�p incelenseydi bahçeli evler kalabilirdi. Bu mimariyi s�n�rl�yor diyemeyiz. Kentsel tasar�m mimarca yap�l�r. Kenti mimari olarak bütünsel dü�ünürsün. Kentin bütünselli�inde plan ç�k�nca imar bu k�s�mda devreye girebilir. Bunu nas�l uygulamal�y�z ki imar istenilen noktaya ula�man�n tarifi olabilsin? Bu f�rsat kaçm�� bence. Bu f�rsat tüm Türkiye’de kaçm��.

K�br�s’tan dün gelirken �unu gördüm; K�br�s Adana’yla ayn� süreçleri ama daha h�zl� olarak ya��yor. K�br�s �u anda patlama içinde. Ayn� �ekilde E-5 Karayolu gibi etraf�nda acayip binalar�n oldu�u yollar yer etmeye ba�l�yor. Oysa K�br�s, Girne yo�unlu�unu koruyup apayr� küçük kasabalar halinde büyüyebilirdi ama metropol olmaya çal��t�. Yani s�n�rlar� belli olmayan, devaml� geni�leyen, t�pk� bir omlet gibi ayn� yumurtayla yap�lan çe�itli varyasyonlar gibi metropoller olu�uyor. Bitmi� bütünü koruyup, ba�ka bir bütüne ba�lamak, aralar�nda fazla mesafe olmayabilir ama nerede ba�lay�p bitti�i belirli olmal�d�r. Kentsel tasar�m bunu yapabilir. Çünkü ölçe�i mimari ölçe�e daha yak�n ve daha ufak. Bir tasar�m f�rsat� kaçm�� gibi gözüküyor.

�hsan Bilgin: Adana tar�m arazilerinin olmad��� yere do�ru yani kuzeye do�ru lineer olarak büyümü�. Seyhan baraj gölüne do�ru büyümü�. Önce kullan��l� bir cazibe merkezi yarat�lm��. Kuzeye do�ru büyüyen k�sm�n kar��s�nda ikinci bir odak var, gecekondunun oldu�u bölge. Bu yönetilmese bile bir �ekilde öngörülmü�. �pin ucu çok kaçm�� gibi gözükmüyor. S�n�rlar belli de�il öte yandan. Ayr�ca büyüyen bir �ehir belki 2 katl� kalamazd� ama 5 katl� kalabilirdi. 1 milyon nüfusluk bir �ehir 2 katl� evlerden olu�amaz ama 5 katl� binalardan olu�abilirmi�. Rantla aç�klamak mant�kl� gelmiyor. �nsafs�zl�k gibi geliyor.

Kaya Ar�ko�lu: 5 katl� binan�n yo�unlu�unu hesaplay�p dikebilirsiniz. Ayn� metrekare ise neden yo�unlu�a çevirmeye çal���yorsun?

�hsan Bilgin: Kuzeye gidildi�inde Belediye Evleri en s�n�rl� ko�ullarla yap�lm��. Oralarda kentsellik hissi var. �n�aat aç�s�ndan çok kötü, insan kendini orada çok mutlu hissetmeyebilir ama iyi ya da kötü yine oradaki duyguyu alabiliyorsunuz. Ama baz� yerlerden bu duyguyu alam�yorsunuz. �stanbul kadar ucu kaçm�� bir �ehir gibi de�il. Öte yandan bir alt ölçekte bunlar hakk�nda bir tasarruf geli�tirilememi�tir. O Belediye Evleri’nde oldu�u türden bir tasarruf ba�ka yerde geli�tirilememi�.

Son konu�mac�m�z; �stanbul’da çal��an Emre Arolat, Türkiye’nin en hacimli bürolar�ndan birinin sahibi. Ö�retim üyeli�i de yap�yor. Bu toplant�lardaki üçüncü deneyimi, daha önce Antalya ve Bursa’daki konu�malara kat�lm��t�. Sözü kendisine b�rak�yoruz.

Emre Arolat: Asl�nda Antalya ve Bursa ile ilgili haf�zam var. Mimarlar Odas� ile gelmi�tim buraya ama fazla dola�amam��t�m. Bugün ilk defa gezebildim bu kenti. Aç�kcas� bu konu�malar� Antalya ve Bursa’da yaparken ayn� �eyleri söylüyordum. Yani “Mimarl�k Kentle�menin Neresinde?”ye verdi�im cevap da mimarl���n gittikçe kayboluyor oldu�u ve buna benzer �eyler idi. Adana Türkiye’nin pek çok �ehrine göre çok daha metropoliten bir arsa. Sermaye birikiminin kentle�meyi az�msanmayacak kadar geli�tirmi� olmas� Adana’y� farkl� k�l�yor. Adana’n�n çok daha planl� bir biçimde kentle�ti�i fikrindeyim. �stanbul ve Antalya ile mukayese etti�imiz zaman Adana fazlas�yla planlanm�� bir biçimde kentle�iyor. Yüzy�l�n ba�lar�nda planlam�� olan �zgara formundaki eski kentin sonradan kuzeye do�ru aç�l�m�n�n cazip bir biçimde planlanm�� olabilece�ini dü�ünüyorum. �hsan beyin tasarruf diye bahsetti�i noktada ilginç bir yoksunluk gözüküyor. Yo�unluk diye ifade edilen imar durumu verilerinin kendi ba��na bozucu oldu�unu dü�ünmüyorum. Tam tersi kutu olarak tarif edilen yo�unlu�un bizi farkl� aç�larla dü�ünmeye sevk edebilece�ini dü�ünüyorum. 5 katl� binalar ayn� yo�unlukta de�il de, birdenbire 15 kata ç�kmas�ndan bahsetmiyoruz tabii ki. 5 katl�dan 15 katl�ya ç�kman�n mant���n� iyimser dü�ünürsek anlayabilirsiniz. 5 katl� binan�n tabanla olan ili�kisi ile yo�unluk diye anlat�lan�n tabanla olan ili�kisi farkl�la��yor. Servis alanlar�n�n eksikli�i, bu yo�unlu�un art���yla birlikte, oradaki mimarl���n eksik olmamas� kayd�yla dü�ünülebilir. Bu nedenle buradaki problemin, asl�nda mimarl�ktan kaynakland���n� dü�ünüyorum. Çok hayran kal�nabilecek yap�lar yap�labilecekken “Bunlar�n mimar� yok mu?” diye ifade etti�imiz yap�lar ortaya ç�k�yor. Sorular ve problemler yaratan binalarla kar�� kar��ya kal�yoruz. Adana yo�un bir kent de�il. Hala geli�imini tamamlayamam��, k�rsal yo�unlukta bir kent gibi gözüküyor. Parça parça yo�unluklar görünüyor ama arada büyük mesafeler var. Yo�unluklar kalabal�k gözükmüyor. Bu nedenle f�rsat�n kaçt���n� dü�ünmüyorum. Mimarl�k burada ba�ka türlü dü�ünülebilir. Mimarl���n sorunlu bir durumda oldu�u kabul edilirse bu i�in daha olumlu bir noktaya ta��nabilece�ini de hissetmiyor de�ilim aç�kças�.

Salondan: Anadolu Üniversitesi ö�rencisiyim. Adanal�y�m. Adana’ya kentli olarak bakan biri olarak mimar nedir diye sormak istiyorum öncelikle. Bir insan�n yat�r�m amac�yla ya da ba�ka sebeplerle bir bina yapt�raca�� zaman ba�vurdu�u insan m�d�r? Burada bu konu�malardan sonra sanki daha fazla bir �eyler yapmak gerekiyor. Mimar olsayd�m Adana için üzülmezdim ve mimar acaba arsas� olana bir �eyler tasarlayan birisi midir? Dü�ünmesi gerekir ki farkl� mahalleler ve farkl�l�klar var. Birçok sorun var ama hepsinden memnunum ve Adana’y� da çok seviyorum. Bu çal��malardan dolay� sizleri tebrik ediyorum.

�hsan Bilgin: Asl�nda “Mimar Kentle�menin Neresinde?” demedik; “Mimarl�k Kentle�menin Neresinde?” dedik. Özneden de�il disiplinden bahsettik ve tabii ki özne, o disiplinin ta��y�c�s�. Mimarla mimarl���n ili�kisi tabii ki var ama yine de konumuz mimardan ziyade mimarl�k.

Salondan: Mimar�m. Asl�nda Adana’da belli prensiplerle 85’ten beri de�i�ik yönlerde birtak�m çabalar sarfediliyor. Özellikle göçün Adana’ya çok büyük bir etkisi ve katk�s� var. Adana niteliksiz göç alm�� ama buna ra�men ayn� zamanda nitelikli göç vermi�. Yani k�rsal kesimden insanlar buraya i�çi olarak gelmi� yerle�mi�ler. Bu alanda konut ihtiyac� için dar gelirli insanlar verimli tar�m arazileri üzerinde gecekondu yapm��lar. Ama okumu� kesim �stabul’a yerle�mi�. Zamanla bu konuda özellikle Kuzey Adana’da yeni yerle�im yerleri yaratma hissi olu�maya ba�lam��. Asl�nda bana planlama olarak sosyal alanlar� ve parklar� ile iyi dü�ünülmü� gibi geliyor. Yaln�z uygulamada çok büyük aksakl�klar var. Proje kapsam�nda 200 bin konut ve 1 milyon nüfus önerisi sunulmu�. Ama nitelikli yap�lar yok. Maalesef planlardaki yo�unlukla, gerçekle�en aras�nda olumsuz farkl�l�klar var. Uygulamalardaki denetimsizlik nedeniyle kent içinde tabanda istenmeyen yap� tipleri olu�uyor. 5216 say�l� yasayla bunlara çözüm getirilece�i kanaatindeyiz. Adana’da son 10 y�l içinde yap�lan binalar�n %30’u 2 tane mimar taraf�ndan yap�lm��t�r. Bu mimarlar�n yapt��� binalar�n %80’i iskans�zd�r. Burada belediyelerin denetim konusunda yeterli olamad�klar�na örnek vermek istedim. Burada tüm kurulu�lara ve Adanal�lara bu kenti korumak ve sahiplenmek ad�na büyük vazifeler dü�üyor. Malesef toplum kurulu�lar� belediyelerle anla�arak dernek kurmak amac�yla, topluma aç�k olabilecek mekanlar� ele geçirmi� ve bu mekanlar topluma kapal� olmaya ba�lam��. Yap�lmas� gereken i�leri yapt��� yan�lg�s�na dü�ülmü�tür.

Burada özellikle bu konuda nitelikli binalar yapma ve topluma kazand�rma yönünde mimarlara da önemli i�ler dü�üyor. Kötü planl� yap�lar var. Kuzeyda oturma odalar�n�n, güneyde banyolar�n yer ald��� planlar var. Müteaahit binas�n� pazarlamak ister ama yanl�� planlama miteahhitin elinde kal�r. Burada proje a�amas�nda mimara ba�vurulmuyor ve bu ayn� zamanda ekonomik kay�plar haline geliyor. Gerçekten mimarlar�n çe�itli �ekilde geli�tirilmi� binalar yapmas� gerekti�ini dü�ünüyorum. Özellikle Belediye Evleri güzel uygulamalar. Geçmi�e kadar toplu konut i�i belediyelerin kapasitesini a�an bir i�ti. Belediyeler burada yeterli finansmana sahip de�illerdi ama son dönemlerde belediye bu konuda kendini geli�tirdi. �u anda Adana’n�n çe�itli yerlerinde 5 yeni konut yap�yor. Önemli olan bu kente gelenleri, do�udan gelenlerleri bu kentin insanlar�yla ortak mekanlarda kayna�t�rabilmek. E�er bu yap�l�rsa güzel toplu konut projeleri olacakt�r. Kent merkezinde farkl�la�ma olabilir. Çok katl� olmas�yla kent silüeti bozulacak anlam�na gelmez. Ama en az�ndan kenti güzelli�e ve planl� yap�ya kavu�turmak belediyelerin önemli görevlerinden biri olmal� diye dü�ünüyorum.

�hsan Bilgin: Burada 3 ayr� düzlem var. �lki planlama düzeni. Kuzeyde konut mu olacak ba�ka �ey mi? Su kenar�nda bir �ey olacak m�? �kincisi imar plan� uygulamalar�. Genel kararlar do�rultusunda imar planlar�n�n ald��� kararlar var. Üçüncüsü do�rudan binan�n ve yerle�menin tasar�m�. Adana için söylemiyorum ama Türkiye’nin pek çok yerinde belediyenin imar plan� uygulama tecrübeleri çok zay�f. Ranttan bahsetmiyorum. Bir karar al�nca sonuçlar�n�n ne getirece�ini bilmiyorlar. Yeterince tecrübeleri yok. �kincisi bunun alternatifini bilmiyorlar. Bu ad�mdan ba�ka ne tür ad�mlar at�labilece�ini bilmiyorlar. Son 50 y�l�n kar���kl��� içinde birçok belediye imarla ilgili konuda tecrübe edinemedi. Bunun için buraya planl� geli�mi� bir kent derken 2. düzlemi kastetmiyorum. Öngörülen var ama imar plan� uygulamalar� yeterli birikime sahip de�il. Acemi bir mimar bir plan� çözemeyip hata yaparken usta birisinin hem tasarlayan hem yapan aç�s�ndan farkl� bir performans göstermesi imar planlar�nda da geçerlidir. Bu düzeyde bir �ey Türkiye’nin en büyük aç�klar�ndan biri asl�nda, mimarl���n yan� s�ra.

Salondan: Çukurova Üniversitesi Mimarl�k Bölümü 2. s�n�f ö�rencisiyim. Kentte hakim bir bina yap�s� var, her yerde ayn� binalar, ayn� yap�lar. Biz Çukurova’da gelece�in mimarlar� olarak bu karma��kl��� kald�rsak bu sorun ortadan kalkacak. Bunu uygulamada nas�l yapabiliriz?

Salondan: Yüksek mimar�m. �stanbul’da ya��yorum ve 6.5 y�ld�r burada çal���yorum. Öncelikle san�r�m hepinize Adana’n�n çok geç kalm�� bir yer olmad���n� söyleyebilirim. “Kentle�me Mimarl���n Neresinde?” dedi�imiz zaman, kentin herhangi bir yerine katk�da bulunmam�z gerekti�ini dü�ünüyorum. Ama her mimar�n ayn� teknik donan�ma sahip olmad��� konusunda da hem fikirim. Her birimiz bir�eyler yaparken bir tak�m de�i�ikliklere maruz kalsak da bunun belirli kurallar için yap�lmas� gerekti�ini dü�ünüyorum. Her mimar kendi aç�s�ndan hakl� yönlere sahip ve yapt���m�z her bina ne yaz�k ki kal�c� olarak gökyüzüne yükseliyor. Bunu de�i�tirmek de zaman içinde uzun bir süreç al�yor. Sorum �u; herhangi bir konudaki mesleki denetim Türkiye’de ne durumda? Hakikaten de meslek odalar�n�n bu konuda çal��malar� nas�l? Herkes bina yap�yor ama ne kadar� iyi? Olumlu ya da olumsuz olarak yap�lan bu çal��malar bize ne �ekilde geri dönüyor toplum olarak? Bu konuda yap�lan bir çal��ma var m�?

Salondan: Ö�renciyim. Adana hem göç alan hem de göç veren bir yer. �ehre göç eden insanlar zengin insanlar de�il, �ehirden göç eden insanlar ise bu durumun tam tersi durumdalar. Bu durumda toplum seviyesi giderek dü�üyor. Bu durumda mimarl�k yap�lamaz ve buna ba�l� olarak da kentsel tasar�m olamaz.

�hsan Bilgin: E�itimli ve e�itimsiz insan konusunda atlamamam�z gereken bir �eyler var. E�itimsiz insanlar art� de�erlerde sermaye getiriyorlar. �nsanlar burada Sabanc� Holding’in sermayesi olarak geri dönüyor ve bu sermaye sayesinde burada pek çok i� yap�l�yor. Mesele kar��n�zdaki insan�n k�l��� k�yafeti meselesi de�il. Birçok boyutu var. �nsanlar burada çal���yorlar. Onlar�n sayesinde tar�mda ve sanayide sermaye birikiyor. Adana’n�n o insanlara te�ekkür etmesi gerekiyor.

Salondan: Ö�renciyim. Say�n Arolat planl� ama sadece bölünmü� bir yap�la�man�n oldu�unu söyledi. Düzenliyse neden peki bu karma�a var? Yap�lar� yapmadan önce planlamas�n� ve birbirleriyle ili�kilerini yapar�z, fakat Adana’da yap�lar birbirine çok uzak ve parça parça. Bunlar� birbirine ba�lay�c� yap�lar neler olabilir, bunu sormak istiyorum.

Salondan: Ö�renciyim. Az önceki arkada�a kat�lm�yorum. Çünkü biz mimar olarak sadece yap�y� de�il çevresiyle beraber her �eyi tasarl�yoruz. Adana’daki yap�la�man�n insanlar�n de�il mimarlar�n görevleri oldu�unu dü�ünüyorum.

Salondan: 3. s�n�f ö�rencisiyim. Bu dönem kentsel tasar�m projesi yapt�k, ama bakt���m�zda projemizde nitelikli yap� yok. Tam tersi oradaki her�eyi y�k�p konut projesi yap�yoruz. Kent aç�s�ndan bu çok geç kalm�� olarak yap�lan bir �ey. Bu durumda kentsel dökümanlar iyi anla��lmal�.

Salondan: Ö�retim görevlisiyim. En son konut projesi verilerine göre Adana’da son 10 y�lda herhangi bir konut plan�n�n olmad���n� görüyorum. Dolay�s�yla kent içinde mimarl�k pek iyi bir durumda de�il. Konu�malar�n�zda kente d��ardan bakan insanlar olarak kuzeye yay�lmaktan bahsediyorsunuz fakat nehrin di�er taraf�nda göçlerle olu�an yerle�imler var. Zamanla kentin tamam�n� kapsayan göç olu�mu�tur bu kentsel mekanda. Farkl� yerlerden ve kültürlerden gelen insanlar buran�n sermayesi olurken kendilerini Adanal� hissedemiyorlar. Ö�rencilerimle yapt���m çal��malar sonucunda da e�itim seviyesi dü�ük bu insanlar�n bazen i� için d��ar� ç�k�p kentle bütünle�ip k�sa bir süre için de olsa kent insan�yla ili�ki kurdu�unu görüyoruz, bazen de o mahallede do�up o mahallenin d���na hiç ç�kmad���n� görüyoruz. Problem kentteki halk�n farkl� kültürlerden olu�mas�. Bu durumda bütünle�me nas�l yap�labilir? Kentsel yenileme projelerinin, özellikle Adana’n�n son 15 y�l� için, önem kazanan i�ler oldu�unu dü�ünüyorum. Kentin kuzey kesiminde yap�la�ma belli bir noktaya gelmi�, orada ancak belli bo�luklar doldurulabilir. Fakat güneyde de böyle bir potansiyel var. Bir sorun da bu bence. Adana’daki çe�itli toplum örgütleri Adana’ya yeni bir çehre olu�turmaya çal���yor. Bu ne olabilir? Bunu Adana için tan�mlamaya çal��sak mimarl�kla ilgili nas�l bir geli�me ve de�i�me olu�turulabilir? Hem ya�ayanlar, hem akademik olarak çal��anlar hem de d��ar�dan gelenlerle Adana’ya kimlik tan�mlamak istenseydi bu nas�l olurdu?

Mete Tapan: Bana sorarsan�z mimarl���n bu düzeyde olmas�n�n nedenlerinden bir tanesi yaln�z mimarl�k için de�il tüm ya�am�m�zda kar�� kar��ya kald���m�z di�er disiplin ve yasalar için de ayn� �eydir; bir talebin olmas� laz�m. Bir talep yoksa, kullan�c� yoksa bu önemlidir. Mimarl�kta ne yaparsak yapal�m toplum için yap�yoruz ama toplumdan talep gelmeli. Güzel planlar, yönetmelikler ve yasalar yap�yoruz farzedelim. Ama bunlara talep yoksa bu hiçbir i�e yaramaz, bu Türkiye’nin en büyük s�k�nt�s�d�r. 20 sene koruma kurulu üyeli�i yapt�m. Biz korumak için çal���rken halk�n koruma talebi yok. Belki de halka kar�� geliyoruz. Böyle bir talebin olu�mas� için bizlerin ve konu�malar�n o ortam� yaratmas�n�n yarar� var. Okul ve e�itim de buna dahildir. Toplumda böyle bir talep yoksa basit anlamda bu mimarl�ktan halk memnunsa ve yap�l�p sat�l�yorsa ve bu bir ele�tiri konusu olmuyorsa o zaman bizlerin, pratikte, bir �ekilde bu i�in daha iyisi olmal�d�r dememiz çok anlaml� de�il. Türkiye’de herkes ayn� seviyede ve kültür düzeyinde de�il ve bu beklenemez. O zaman onun yerine geçecek yani bu talebi yükseltecek olan i�verendir bir anlamda. Mimar Sinan 3 ayr� padi�ah döneminde ya�am��t�r. Padi�ahlar Mimar Sinan’a o olanaklar� tan�masayd� Mimar Sinan, Mimar Sinan olur muydu? Kabiliyeti ve altyap�s� var ama esas onun arkas�nda duran, kendi i�verenidir, bu önemlidir. Bu konuda talebi bir �ekilde mimarlar olarak geli�tirmeliyiz. Adanal�lar�n ve tüm Türkiye’nin talebi bu konuda çok olmal�.

�hsan Bilgin: �zmir’deyken �u sonuca vard�k, �zmir oldukça kentsel bir yer. Burada spesifiklik önemli. �zmir için söylenen laf Adana için söylenemez. Bence kritik olarak Adana’ya ait olan bir �eyi konu�sak diyorum.

Mete Tapan: Yeni yap�larda tarihten biraz esinlenmek gerekir konusu konu�uldu. Adana’n�n kendisine özgü mimarisi vard�. 18. ve 19. yüzy�ldan bahsediyorum. Çe�itli yakla��mlar var. Yani eskinin de�erlendirilmesi. Ama eskinin de�erlendirme biçimi bazen beni çok fazla rahats�z eden bir durum haline geliyor. Ayn�s�n� eklektik hale getirmeye çal���rsan mimarl�k fakültelerini kapamak laz�m. Ça��n malzemesiyle tipolojisi önemli. 19. yüzy�lda olmayan tipolojilerle ayn� simgeleri kullanmak pek anlaml� olmayabilir. Bu konu önemli. Bir zaman sonra kimlik meselesine de de�iniyor. Mimarl���n bence en önemli davran�� biçimi günün ko�ullar�n� gelece�e de do�ru olarak ta��mak, günü de�erlendirmek ve gelece�e de do�ru referanslar vermek gerek. Oktay bey belediyenin çal��an� olarak do�ru �eyler söyledi. Adana’n�n planlanmas�n�n bir �ekilde çok iyi bir planlama oldu�unu ve uygulamada hatalar�n oldu�unu söyledi. Politik ve yanl�� demokrasi uygulamas�n�n sonucu olarak bu hatalar olu�tu. Kentle�menin hem bir organizasyon hem de sosyal bir sorun oldu�unu söyleyebiliriz. Göç veren ve alan bir Adana söz konusu. Kentlile�me bilinci aç�s�ndan bunu söylüyorum. Kentlile�me bilinci ve kentli olabilmek için Adana’n�n de�erlerini bilmek ve bu de�erlere katk�da bulunmak laz�m. Göçle gelen insan�n Adana’n�n de�erleriyle ilgisi yok. Adana’y� benimsemesi kolay de�il. Atatürk Caddesi’nde 50’lere ait güzel villalar vard�. Hepsi �imdi y�k�lm��. Böyle bir y�k�mla kimlik kazan�lamaz. Y�kmak kimliksizli�i beraberinde getirir. Hiç olmazsa uydu kent felsefesini Avrupa’da oldu�u gibi di�er kentlerimizde sa�layabilmi� olsayd�k bizim birçok kentimiz daha rahat olurdu yani kent merkezlerimiz ve eski kentimiz kurtulurdu. �stanbul’da ah�ap ev kalmad�. ��in ekonomik ve sosyolojik taraf� var. Adana sosyolojik bak�mdan iyi etüd edilmeli. Adana’n�n nüfusu 80’lerin ortalar�nda %7 artt�. Bu korkunç bir rakam. Yap�lar�n ço�u iskans�z. Yani al�nan ruhsata da uyulmam��. En yüksek yap�larda kaçak problemi var. Büyük�ehir Belediyesi ile ilçe belediyeleri aras�nda korkunç bir kavga var. �nsan unsuru en önemli unsurdur. Bu unsurun geli�mi� olmas�, belli yasalara sayg�l� olmas�, belli bir kültüre sahip olmas�, yani kentli olabilmesi, insanlar�n birbirlerine sayg�l� ya�amas� laz�m; bunlar olmazsa gerçekten mimarl�k ve kentle�me istenilen düzeyde olamaz.

Hakk� Y�rt�c�: Mimarl�k disiplini sanki talep edilemeyeni üretiyormu� gibi. Kullan�c� hepimiziz. Bu kenti payla�an herkestir. Mimar, ö�renci, kad�n, erkek gibi farkl� roller olabilir. Türkiye’nin genel durumunda kötü bir tablo ve pragmatizm söz konusu. K�sa vadeli kent dokusu var. Herkes bedel ödemekten kaç�n�yor. Kar önemli oluyor. Konut yap�ls�n hemen sat�ls�n, feedback yaps�n ve spekülatif olsun isteniyor. Bankac� kredi veriyor ve k�sa vadede gündelik hayat�n�z� kurtarmak için bu döngüde konut sat�n al�yor. Kimse uzun vadeli, servis mekanl� alanda yap� yapmak istemiyor. Bu tek tek insanlar�n ödeyece�i bedel de�il ama ortak ödenmesi gereken uzun vadeli bedeldir ve menfaattir. K�sa vadeli dü�ünceler kentleri tüketiyor, üretmiyor. Metin beyin dedi�i gibi 1930 ve 1970 y�llar� aras�nda, Adana ile Kuzey Adana aras�nda “Ara Adana” var. Burada hesaps�zca yap�lm�� ve zamanla da terk edilerek kuzeye ta��nm�� yap� toplulu�u var. Kent parças� tüketildi mi? Oraya ciddi yat�r�m yap�lmad� ve k�sa vadede yerle�ildi. Herkes kuzeye gittikçe oras� terk edilmi� bir yer olarak kald�. Kent içinde sürekli öbür tarafa atlama durumu ve hareket var. Hiç kimse kald��� yerde bir �ey yap�p k�sa vadede kent üzerinden bedel ödeyip, uzun vadede de�i�meyi dü�ünmüyor. Bu ortak bir pragmatizm asl�nda.

Kaya Ar�ko�lu: Talep yok ki bu düzene. Neye htiyac�m�z�n oldu�una dair sorumuzu soram�yoruz. �nsan unsuru önemli. Kentlerde karar veren merci bazen az�nl�kta olup do�ru kararlar� da alabilmi�tir. Beni rahats�z eden gecekondu de�il, planl� Adana’n�n tasarlanmamas� beni rahats�z ediyor. Bunlar�n mimar� yok mu? Burada ço�ul kelime kullan�ld� “mimarlar” ve “bunlar” olarak. Bunlar� birle�tiren bir bütünlük yok mu, yani kentsel tasar�m? Nitelikli mimari e�ittir anlaml� bir kent mi? Binalar mücevher gibi i�lenip birle�ti�inde anlaml� bir kent olu�turuyor mu? Bu olabilir ama garantisi yoktur. 2 gün önce Girne Liman�’ndayd�k. Buras� bir çanak ve insanlar� kucakl�yor, yani tan�ml� bir yer. Ama her bina mücevher de�il. O binalar tek tek daha güzel olabilir. Yani tan�ml� mekan ve ba�lant�l� sokak kurgusu güzelli�i var. Form dü�üncesinden ç�km��, belki geleneksel, belki planl� bir dü�ünceden ç�km�� bir form anlaml� olur. Dünyan�n en güzel �eyleri o form akl�n�zda kal�rsa bir anlam ifade eder. Kent formu da bina gibi akl�n�zda kal�r. �çinde ya�arken s�n�rlar� ve güzelli�i hissedip kente sahip ç�karsan�z. Karakter ve disiplinini tan�maya ba�l�yorsunuz. Mardin de böyleydi. Mimarl�k nerede derken; imar plan� yap�yoruz ama imar plan�n�n nereye gitti�ini, alternatiflerini biliyor muyuz? Bunlar kentsel tasar�m. O formun aranmas� yani sürekli revize olan ve de�i�en ama bütünden haberdar olan bir form. Bir �eyler yarat�rken yandaki binay�, sokak dizisini nas�l etkiledi�imizden haberdar olup nas�l yapaca��m�z� tart��abilelim. Düzenli kentlerde kent maketi var ve sürekli güncelleniyor. Bunun faydas� �udur; mimar olmayan da kentteki yeni projeyi olumlu veya olumsuz ele�tirebiliyor. Uygulanmak istenen müdahale engellenebiliyor. Yanl�� da olsa kent formu bilinci olu�mal� ve tart��maya ve geli�meye aç�k olmal�. Birisi bu kent formunu deldi�inde herkes etkilenir. Maketten buna dair yorumlar yapabilir. Sorular�n� aç�k oturumda belediyeye sorabilir. Güzellik getirirse kabul edilir, güzellik yoksa kar�� ç�k�l�r. Sebepsiz bir yap�la�ma varsa sorgulan�r. Olu�mu� ve bitmi� bir kent mahallesinde ben de suçluyum. Çünkü 2 katl� konut yerine çok katl� bir konut yap�ld�. Ne yapsam o kente katk�m olmad�. Daha sade bir konut oldu ama o soka�� anlams�z k�ld�. Problem �u; o kuleyi dikerlerken bu mahallede yo�unluk var, bunu görüyorum. Arka mahallede de yo�unluk var yani yükselebilir. Peki çevrenin ne olaca��n� bilmeden mimari yap�m� nas�l yapay�m, giri� nereden yap�lmal� nereye yönelmeli. Bu sefer binalar dipdibe yükselince kendi manzara ve bütünselli�ini kendi içinde çözmeye ba�l�yor. Mesela balkonu çiçekle donat�yorum ki arkama kötü bir bina gelirse kendi çiçe�imi seyrederim. Bütün pencerelerime küçük balkonlar yapt�m. Eski Adana’n�n avlusunu içeride yaratmaya çal���yorum. Bu kentin plans�z olmas�na kar�� bir reaksiyon. Ama kent ya�am� bu de�il. Kentin daha estetik ve sokaklar�n payla��m� olursa balkonlar�m� d��ar� açmaya ba�lar�m.

�hsan Bilgin: Kentin metropol olmas� özelli�ini de dikkate almal�y�z. Buras� kent de�il bir metropol. Kent için geçerli olan beklentiler metropol için geçerli de�il. Siz evin içine dönmeseniz bile yerle�menin içine dönüyorsunuz.

Kaya Ar�ko�lu: Ölçek olarak kent daha tan�ml� ve küçük semtler halinde birbirinden kopuk olmadan büyürse bu sorun çözülür. Bence her zaman kent merkezi olmak zorunda de�ildir. Ama semtlerin belirli olmas�yla binalar d��ar� aç�labilir. Oradakiler de soka��na sahip ç�kabilirler. Bu semt modelinde yo�un kentçik merkezi olu�abilir ve daha küçük ve tan�ml� sokaklar yap�l�r ve yürüme mesafesine kadar bu binalar alçal�p ye�il alana aç�labilir. Herkesin Adana’ya ba�l� olan kentçi�i olur ama onun içinde her�eye yürüyerek ula�abilir. Ek olarak kent fikri mimari estetikten tamamen farkl� bir olay. Modern ya da klasik mimari cepheler de bu kentçikleri olu�turabilir.

Hakk� Y�rt�c�: Bize bir Adana haritas� da��t�ld�. Buradaki haritada, normalde Galeria daha büyükken ufalt�lm�� ve ye�il alan gösterilmi�. Özellikle gizlenmi� bir tak�m �eyler bunlar. Ayn� durum Merkez Camii için de geçerli. Dolay�s�yle haritay� haz�rlayan gerçekte ne yapt���n�n fark�nda. Galeria büyük bir portakal bahçesine yap�ld� asl�nda. Bunu söylemek istedim.

Emre Arolat: Kentlere sahip ç�k�lmal�. Adana nostaljik bir kent. Ama ayn� zamanda da beyhude. Buras� gerçekten bir metropol. Buran�n bo�luklar�n�n nas�l doldurulaca��ndan bahsetmek istemiyorum. Burada yo�unlu�un art���ndan dolay� bir yak�nma var. Bu konuya hak veriyorum. Y�k�l�p yerine yap�lanlar�n kötü ve umut k�r�c� oldu�unu dü�ünüyorum. Y�k�p yerine daha da iyisi yap�lmal� ancak bunun Adanal� olmakla alakas� yok. Bunu yapmak için kentli olmak gerekir ama bu da kritik bir konu. Kentli olmak illa ki Adanal�, Bursal�, �stanbullu olmak de�il, ba�ka kentli de olunabilir, bu kadar yerel �eyleri kald�rm�yor bu konu. Art�k bu türden konu�malar da yap�lm�yor. Belediyelerin ve yerel yönetimlerin denetimsizli�i çok genel bir sorun asl�nda. Denetimin düzgün yap�ld��� yerler var ama bunun d���nda yerel yönetimin, mimarlar�n ve tüketicilerin neden oldu�u suç ortakl��� da var.

Suçlama konusuna gelince, hiç kendimizi suçlam�yoruz. Herkes birbirini suçluyor. Sermaye ve bu i�in sahibi bu i�in izidir. Bu izlerde belediye ve mimari suç orta�� olsa da ayk�r� durum yaratamazlar. Bu konuyu bir kere daha dü�ünmeliyiz. Kentsel tasar�m konusunda her binaya mücevher gibi davran�l�rsa bunlar�n birle�tirilmesi zor çünkü mücevher tek durmak ister ama yap� çevresiyle anlam kazan�r. Burada çevreye de�il binan�n kendisine itina gösteriliyor. Mimarlar�n menfaati en gösteri�li, en pahal�ya sat�lan binalar yapmak de�il. Ba�lamsal bir altyap�dan ç�kan mimaride özenilmi� binalar da, sokaklar da dü�ünülmesi gereken bir konudur. Hangi kentsel planlama garantidir ki? Hangi kent güzel ya�anan bir kenttir? �u anda kentsel planl� yap�lm�� sonradan ba�kent olan kentler var, uluslararas� projelerle olu�turulan kentler var ama hangisinde insanlar�n tamam� mutlu? Modern ortamda bizden ba��ms�z �eylerin olu�tu�u dünyaya müdahale edemeyiz ama kendi iç dünyam�z ve binam�zda mimar, tüketici ve yerel yönetici olarak bir �eyler yaparak düzeltebiliriz.

Mete Tapan: Kentli olabilmek için o kente sahip ç�kabilmek gerekir, bunun için de kentin de�erlerini bilmek gerekir. Adanal� kentine sahip ç�kmak isterse, geçmi�ine de gelece�ine de sahip ç�kacakt�r. �nsan�n kentli olabilmesi için kente ekonomik aç�dan katk�s� da olmal�. Bu dü�üncem tasar�m aç�s�ndan de�il. �stanbul’da da ayn� durum söz konusu. �nsanlar bir tarafta Karsl�y�m derken di�er tarafta Yozgatl�y�m diyor. Böyle bir kentlilik bilinci olamaz. Kentlile�me sosyolojik bir olay. Ayr�ca kentsel tasar�m� mimarlar yapacak. O halde TMMOB’un karar�n� burada protesto edelim çünkü mimarlar kentsel tasar�m yapamazlar diye karar ald�lar.

�hsan Bilgin: Kent ve metropol ayr�m�n� iyi yapmak laz�m. Londra ve New York’ta kimse ben New Yorkluyum ya da Londral�y�m demez. Ayn� durum asl�nda bizim için de geçerli. Bat�l�lar kendilerine kentli demiyorlar dolay�s�yla biz de demeyelim demiyorum. Küçük �ehirlerin bilinci farkl�d�r. Metropoller için ayn� bilinci dü�ünemeyiz. Bat�l�l�k ya da Do�ululuk ayr�m� de�il bu ya da Hristiyanl�k-Müslümanl�k ayr�m� hiç de�il. Bütün çeli�kilerimizi Bat�l�l�k-Türklük noktas�na ta��mamal�y�z. Körlük olu�turmamal�y�z. Metropol çeli�kilerle doludur. Topluca bir bilinç geli�memi�tir. Bat�’yla aram�zda farkl�l�klar var ama her türlü iyi ya da kötü çeli�kiyi fark olarak görmememiz laz�m.

Kaya Ar�ko�lu: Burada ya�anabilirlikten de söz etmek gerek, mesela Los Angeles bir metropol ama ne kadar ya�anabilecek bir yer diye dü�ünmek gerekir. Kafanda bir �ey olu�turmayan bir �ehirdir, arabalar nehir gibi akar. Planl� bir �eyler isterken herkes bilinçli istesin.

Mete Tapan: Adanal� bir mimar olarak önünüze bir kent parças� geldi�inde Adana’n�n geri kalan� yokmu� gibi tasarlanamaz ki.

Kaya Ar�ko�lu: Adana’y� gemi gibi dü�ünsek, dümeni oldu�u gibi düz mü tutaca��z yoksa sa�a m�, sola m� kayd�raca��m�za karar vermeliyiz. Adana’n�n geli�en ve büyüyen gidi�at�na da müdahale etmek laz�m. Ne kadar ve hangi yönde müdahale edilece�ine karar vermek laz�m. �nsan ölçe�i nerede olmal�, buna karar� verilmeli. Yüksek kulelerden olu�an bir kentte insan ölçe�i var m�? Ya da yüksek binalar� ba�ka bir yere yerle�tirip daha farkl� bir ölçek yaratabilir misin? Ölçe�in tarz� yoktur. Adana’daki insanlar için de ölçek dü�ünülmeli mi? Bence mimarlar kentsel tasar�m yapmamal�. Mesela ho�umuza giden ho� bir form var ve sonra bina plan�nda kullan�lan form kent ölçe�ine ta��nmak istenmi� gibi yap�lm��. Bence ölçek ve plan kal�c� �eyler. �tina ile yap�lacak kent de yetmez. Formlar itina ile kente yans�t�lm�� bir biçimde yap�lsa ertesi sene ba�ka bir form itina ile yap�lsa, ilk yap�lan itinal� form demode mi olmu� olacak? Ba�ka ölçekte dü�ünme tarzlar�n�n bilinçli yap�lmas�n� öneriyorum.

Emre Arolat: Dü�üncenin itinal� olmas�n�n en önemli �ey oldu�unu dü�ünüyorum asl�nda.

Hakk� Y�rt�c�: Adana’da ortak zihinsel bilinç yok. Adana’da ya�ayan ve Adanal� denilen farkl� gruplar var ve her grubun farkl� ç�karlar�, farkl� beklentileri var.

Salondan: Adana’da yo�unluk konusuna kat�l�yorum. Adana’da kentin kendi içinde geli�imi güzel. En az�ndan sineman�n yan�nda, okulun yan�nda ya da caminin yan�nda çok özel planl� güzel binalar var.

Salondan: Adana’n�n di�er kentlere göre farkl� bir özelli�i var; Güneydo�u’da en fazla göç alan yeriz. �stanbul’un ta�� topra�� alt�nd�r dü�üncesi oray� bir �ekilde kalk�nd�r�yor. Adana’da k�rsal kesimde ya�ayanlar var, bir de merkezde ya�ayan okumu�lar var. Bunlar�n içinde kendi mahallesi d���na ç�kmayan, kendi kültürünü koruyan, kenti benimseyememi� insanlar var. Adanal� olmak için Adana’ya gelmi� olmak yeterli. Burada ya�anan her�eye burada ya�ayanlar�n sahip ç�kmas�n� bekleriz. Onlar� toplumla bütünle�tirmeye çal��mazsak sadece toplumdan koparm�� oluruz.

Mete Tapan: Kentlilik bilincinin tan�m� önemlidir. Kentle�me bizde çok h�zl� geli�ti. Cumhuriyet Dönemi’nde 15 mühendis, mimar vard�. Demografik hareket içinde oldu�umuzdan planlamalar�n gelecekteki boyutunu dü�ünmemiz zor. Bat� planlama anlay��� ile kentimizi planlayamay�z. �stanbul’un nüfusu her sene 400 bin kadar art�yor ve biz bu �ehri planlam�yoruz, planlamaya çal���yoruz. Nitelikli göç olsayd� sorunlar daha da büyüyebilirdi. Nitelikli kentli olarak gelecekti. Kentlinin kentlere gelmesi ayn� �ey de�il. Türkiye’nin sorunlar� oldu�u gibi Adana’n�n da sorunlar� var. Bu olay�n temelinde sosyolojik ve felsefik sorunlar�n yatt��� gerçektir. Do�ru dü�ünmek ve do�ru ifade etmek önemli. Kavramlarda anlam kaymas� oluyor. Konu�urken de anla�am�yoruz.

�hsan Bilgin: Te�ekkürler, sizlere de dinledi�iniz için çok te�ekkür ederiz.

 

Proje Sponsoru Proje Organizasyonu Copyright© 2006 - Arkitera Mimarlık Merkezi